top of page
  • Yazarın fotoğrafıPsycup

FOBİ VE TEDAVİSİ


Fobiler, kişinin herhangi bir nesneye, canlıya, duruma ya da olaya karşı duyduğu mantık dışı korkular olarak tanımlanmaktadır. Fobi, kronik seyirde giden ve hayatın her döneminde ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Fakat hastaların çoğunluğu küçük yaşlardan itibaren belli nesne, durum ve olaylara karşı korku duyduğunu söylerken bazıları bu korkuların genç yetişkinlikte ortaya çıktığını söylemektedir.


Bu mantık dışı korkuların oluşmasına sebep olan her türlü nesne, canlı, durum ya da olay birey için birer tetikleyici niteliğindedir. Birey, tetikleyici olarak algıladığı durumdan, canlının kendisinden ya da bu durumlarla temasından dolayı oluşacağını düşündüğü olumsuz sonuçlardan korku duyabilmekte ve kaçınma davranışı sergileyebilmektedir. Bu korkular, gündelik hayatı olumsuz yönde etkileyecek seviyeye geldiği takdirde kişinin hayatında kısıtlayıcı bir rol oynayabilmektedir. Fobi sahibi bireyler, korku duydukları canlıyla, nesneyle ve durumla karşılaşabileceklerini düşündükleri ortama girmek istememektedirler.


Kişi, korkusunun mantıksız olduğunun farkında olsa da bu durumla karşı karşıya geldiğinde başa çıkmakta güçlük yaşayabilmektedir. Kendisi için korku verici tetikleyicilerden uzak kalarak çeşitli kaçınma davranışları sergileyebilmektedir. Farkında olmadan yaptığı bu kaçınma davranışları kişinin kısa vadede korkusuyla başa çıkmasını sağlasa da uzun vadede bu korkunun sürdürülmesine sebebiyet vermektedir.


Bazı insanlar, bir nesneden korkarken diğerlerinin korkmaması, kişinin düşünce içerikleriyle açıklanabilmektedir. Kişinin düşünce içeriğinde ‘tehlike’ kavramı yer aldığında, kişide korku tepkileri görülmektedir. Karşısında kedi gören iki insandan birinin içi korkuyla dolarken diğerinin kediyi sevmesi kediye verdiği anlamla ilişkilendirilmektedir. Her bireyin nesnelere, olaylara ve durumlara verdiği anlamlar farklıdır. Dolayısıyla, durumlar hakkında farklı düşünen kişilerin tepkileri de farklı olacaktır. Kişi kediyi bir ‘tehlike’ olarak gördüğünde korku duyması bu şekilde açıklanabilmektedir. Ancak çoğu zaman, bir durum veya nesneden korkan insanlar, bunun çözümünün olmadığını ve çaresiz olduğunu düşünerek kriz seviyesinde bir korku yaşayabilmektedir.


Bireylerde çocukken yaşanan travmalar, iz bırakan negatif yaşantılar veya kendisinden başka birisinin başına gelmiş olumsuz duruma şahitlik etmek fobilerin ortaya çıkmasında etkin bir rol oynayabilmektedir. Geçmiş negatif yaşantılardan bağlantısız olarak, herhangi bir koşul olmaksızın biyolojik, düşünsel ve davranışsal faktörlerin etkileşimi sonucunda da belirli bir nesne veya duruma karşı aşırı kaygı/korku gelişebilmektedirler. Bazı nesneler ve durumlar diğer nesnelere ve durumlara kıyasla göz korkutucu olabilmektedir. Bu yüzden, bazı durum veya nesnelere karşı edinilen fobiler tetikleyici bir durumla karşılaşana kadar yıllarca gizli kalabilmektedir. Örneğin, çocukluğunda köpek saldırısına uğrayan bir kişide köpek fobisi oluşabilirken eli kanayan birini gören kişide kan fobisi ortaya çıkabilmektedir.


Fobi sahibi bireyler, korku duyulmasına sebep olan canlı, mekân, nesne veya durumla karşılaştığında veya karşılaşacağını düşündüğünde belli belirtiler gösterebilmektedirler. Bu belirtiler; nefes daralması, kalp çarpıntısı, karın ağrısı, mide bulantısı, titreme, terleme, yüz kızarması gibi biyolojik belirtiler olabilmektedir.


TEDAVİ

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), günümüzde fobilerin ve psikopatolojilerin tedavisinde sıklıkla kullanılan yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. BDT’de özelikle davranışçı müdahale teknikleri fobilerin tedavisinde kullanılmaktadır. Bu tekniklerin kullanılmasındaki temel amaç; kişilerin karşılaştıkları sorunların üstesinden gelmeleri ve yeni sorunlar karşısında baş etme yolları bulmaları konusunda onlara yardımcı olmaktır. Bilişsel ve davranışsal tekniklerin başında ise sanal gerçeklik ile maruz bırakma gelmektedir. Kullanılan bu teknikler fobisi olan bireylerin tedavi süresini kısaltabilmektedir.


KAYNAKÇA


Akdeniz, S., Ahçı, Z. & Yumuşak, S. (2020). Sanal Gerçeklik ve Psikoterapide Kullanımı. Karatay Sosyal Arasştırmalar Dergisi, (4), 1-20.


Boyacı, M., & lhan, T. (2016). Bilisşsel davranısşçı terapi yaklasşımının film analizi yöntemiyle incelenmesi. Mersin Universitesi Egğitim Fakuültesi Dergisi, 12(2).


Choy, Y., Fyer, AJ ve Lipsitz, JD (2007). Yetişkinlerde spesifik fobinin tedavisi. Klinik psikoloji incelemesi, 27 (3), 266-286.


Işıklı, S., Baran, Z., & Aslan, S. (2019). Özgül fobilerde sanal gerçeklik teknolojisi uygulamaları ile tedaviye yardımcı araç geliştirme: Bir etkililik çalışması. Klinik Psikiyatri Dergisi, 22(3).

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ANKSİYETE

bottom of page